Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Her Alanda İyi, Adil ve Güvenilir Üretim: Zerun1650
10.12.2025

Her Alanda İyi, Adil ve Güvenilir Üretim: Zerun1650

Zerun1650, 2019 sonbaharında İstanbul’da kapılarını açan; iyi, adil, güvenilir ve zehirsiz gıda ilkelerini benimseyen bir aile işletmesi.
Neslihan ve Cantuğ Balamir, zerunu “insan ile buğdayı birbirine bağlayan bir köprü” olarak tanımlıyorlar.

Atalık buğdayların geleneksel yöntemlerle öğütülmesiyle elde edilen %100 tam buğday unlarıyla yıllanmış ekşi mayalı ekmekler, sağlıklı atıştırmalıklar ve rafine şekersiz tatlılar üretiyorlar. Zerun1650; zerun, siyez, karakılçık ve dinkel buğdaylarının yanı sıra çavdar, yulaf ve arpa gibi gibi tahıllar ve karabuğday (greçka) üzerine de reçeteler geliştiriyor.

Zerun1650 Has Zerun Ekmeği yalnızca sade değil; cevizli ve zeytin-kekikli çeşitleriyle de sunuluyor. Ayrıca zerun buğdayı ile focaccia, tost ekmeği, simit ve poğaça üretiliyor.

Zerun1650 Bakkaliye'de %100 tam buğday unlarından yapılan makarna, erişte, kuskus, tarhana gibi ürünler de bulunuyor. Yeni una alternatif olarak atalık tam buğday unlarından, şekersiz ve besleyici unlu mamuller geliştiriyorlar. Böylece yeni unlarla yapılan her şeyin atalık unlarla da üretilebileceğini göstermeyi amaçlıyorlar. Tuzlu/tatlı kurabiyeler ve kekler, mozaik pasta, chocolate chips cookie gibi her fırında bulunabilecek tatları kendi reçeteleriyle yeniden yorumlayarak çeşitlendiriyorlar. En önemlisi, herkesin atalık unlardan üretim yapabilmesi için reçetelerini ilgilenenler ile paylaşıyorlar. #bubuğdaysenin etiketini kullanarak tüketicileri anadolu buğdaylarını benimsemeye davet ediyorlar.

Zerun1650; Sivas, Kırşehir, Antakya, Nevşehir’de bulunan üreticileriyle birlikte üretim yapıyor. Kırsalda yaşayan üreticilerin yuvalarını terk etmeden üretime devam edebilmeleri için özgün bir tarımsal kalkınma modeli geliştirdiler. Bu üreticilere İstanbul/Acıbadem’de alan açarak ürünlerini doğrudan kente taşıyorlar.

Tüm iş birlikleri, yerel üreticiyi korumaya yönelik. Yalnızca buğdayın ekimi değil, işlenmesi de kırsalda yapılıyor. Atalık buğdaylar, ekildikleri bölgelerdeki taş veya su değirmenlerinde öğütülüyor; tarhana ve makarna gibi gıdaların üretimi için de aynı bölgelerdeki yerel üreticilerle çalışıyorlar. Nakliye maliyetini göze alarak tedarik zincirinde tasarrufa gitmiyor, kırsaldaki kalkınmayı önceliklendiriyorlar.

Zerun1650’nin çalışmalarına yön veren temel ilkeler; üreticilerle peşin ödemeli çalışmak, üretim süreçlerinde onlarla birlikte yol almak, açık kaynak bilgiyi desteklemek ve Anadolu coğrafyasından öğrendikleri kadim bilgileri paylaşmak. Her adımda “buğdayın bilgeliği ve bereketi üzerimize olsun” niyetiyle hareket ediyorlar. Üretimde miktar artışı değil; kalite ve değer artışı gözetiyorlar. Tohumdan sofraya kadar her aşamada atalık tohum, has buğday ve zehirsiz tarım ilkeleriyle hareket edilerek tüketiciye güvenilir gıda sunuyorlar. “İyi niyetler iyi niyetlerle buluşsun” diyerek küçük üreticilerle çalışıp adil alışverişi destekliyorlar.

Zerun1650 yalnızca bir üretim ve bilgi paylaşım alanı değil, aynı zamanda bir ekolojik yaşam merkezi. Personel yemekleri zehirsiz malzemelerle hazırlanıyor; üretimde sıfır atık ilkesi uygulanıyor. Hiçbir gıda ziyan edilmiyor. Yoksul ve ihtiyaç sahibi misafirlerine, öncelikle öğrencilere karşılıksız zehirsiz gıda ulaştırılıyor. Açık mutfak anlayışı yalnızca mimari değil, aynı zamanda vicdani bir yaklaşımı da yansıtıyor.

İyi, adil ve güvenilir üretimin her alanda var olduğuna inandıkları için adil bir yayımcılık gerçekleştirebilmek adına 2024 yılında Zerun1650 Yayıncılığı kurdular. Çocuklara, bir buğday danesinin ekmeğe dönüşüm sürecini şarkılı masallarla anlattıkları ve gönüllü gerçekleştirdikleri atölyeleri bir kitaba dönüştürdüler. “Buğday Abla ve Sihirli Buğday Tanesi”, 5 yaş ve üzeri çocuklar ve yetişkinler için buğdayla, ekmekle ve doğayla bağ kurmayı mümkün kılıyor. Binden fazla çocukla buluşup zerun buğday tohumu ektiler, nice tohumları birlikte ekebilmek ve büyütebilmek niyetiyle…

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.